Zağar Köpeğinin Özellikleri
Zağar köpeği, ülkemizde en çok bulunan cinsler arasında yer alıyor. Bu cinse sahip can dostlarımızın öne çıkan en önemli özellikleri ise üstün görüş ve koku alma yetenekleri. Bu sayede av köpeği olarak da bilinen Zağar köpekleri, arama kurtarmaya kadar pek çok farklı alanda, insanların yanında yer alıyor. Gelin Türk izci köpeği olarak da bilinen Zağar köpeği hakkındaki tüm ayrıntıları birlikte inceleyelim.
İçindekiler
Zağar Köpeği Özellikleri Nelerdir?
Zağar köpeği; Tekirdağ’dan Edirne’ye, Kırklareli’nden Çannakale’ye, Manisa’dan İzmir’e, Aydın’dan Denizli’ye, Muğla’dan Afyona kadar geniş bir alanda yetişmektedir. Bu özelliğiyle Zağar köpeği, Türkiye’nin izci köpeği olarak adlandırılmaktadır. Özellikle Yörük kültürünün hakim olduğu bölgelerde, insanlara can dostluğu yapan bu cins, koku alma ve izcilik yetenekleriyle sahiplerinin en büyük yardımcılarından biridir. Zağar köpeği en çok; tavşan, domuz ve tilki avında büyük başarılara sahip.
- Kökeni: Orta Asya, Anadolu
- Gövde Yapısı: 60 cm vücut uzunluğu, 40 cm omuz yüksekliği
- Ağırlığı: 17 kilogram ile 20 kilogram arası
- Tüy rengi: Siyah ve kahve
- Kuyruk Yapısı: Uzun, az tüylü ve ince
- Karakteri: İzci, sadık, cana yakın, atik ve cesur
Pek çok farklı bölgede yaşayan Zağar köpeği, farklı adlarla da biliniyor. Bu cinse en sık Kopay da deniliyor. Bunun yanı sıra Kopoy, Tavşancı, İzsüren ve Çakır gibi isimlere de sahip olan Zağar köpeği sahip olduğu tüm isimlerin de hakkını sonuna kadar veriyor.
2 aylık ya da en fazla 3 aylık olan Zağar köpeği yavruları, anne- babalarıyla gezerek, koku alma ve iz sürme yeteneklerini geliştirirler. Tüm bu yeteneklerini özellikle tavşan avında etkili bir şekilde kullanırlar. Sahipleri ile çıktıkları avlarda, araziye salındıklarında tavşanın bırakmış olduğu kokuyu takip etme yetenekleri oldukça yüksek. Bu sayede Zağar köpeği tavşanı bulurken, sahipleri de onları yönlendiriyor.
Bu özelliklere sahip olmasının asıl nedeni, koku alma duyularının gelişmişliği. Zağarın köpeklerinin koku alma duyusu bir tavşanın 10 saat önce yattığı yerdeki kokusunu algılamaya bile yetiyor. Bunların yanı sıra Zağar köpeği, bir tavşanı hiç durmaksızın kovalayabilecek vücut özelliklerine de sahip.
Tabi, Zağar köpeğinin Türk izci köpeği olarak adlandırılmasının tek sebebi sahip olduğu duyuları ve fiziksel özellikleri değil. Zağar köpeği aynı zamanda akıllı ve sadık can dostlarımızdan. Oldukça dayanıklı bir yapıya da sahip olan Zağar köpeği, hareketli olması ve insanlarla kurduğu yakın ilişkiler sayesinde yüzyılı aşkın bir zamandır bizlerle beraber yaşıyor.
Zağar Köpeği Eğitimi Nasıl Olmalı?
Eğitimi en kolay köpek cinslerinden birisi Zağar köpeğidir. Çünkü çok akıllı olan bu cins, emirleri anlama ve uygulama konusunda da oldukça gelişmiştir. Can dostunuzun eğitimi için öncelikle küçük yaşlardan itibaren sosyal bir ortamda büyümesi oldukça büyük önem arz etmektedir.
Zağar köpeğine eğitim verilirken, temel itaat kurallarının öncelikli olarak öğretilmesi gerekmektedir. Özellikle Zağar köpeğine yemek yerken “dur” komutunun öğretilmesi, av sırasında ağzında getirdiği hayvanın alınması açısından oldukça önemlidir. Bu komutun eğitim aşamasında köpeğe öğretilmesi lazım gelmektedir.
Zağar Köpeği Bakımı
Kopay köpeği olarak da adlandırılan Zağar köpeği, bakımı en kolay olan ırklar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu cinsin tüyleri kısa ve sert olduğu için sık sık taranmaya ihtiyaç duymamaktadır. Genellikle çok fazla tüy döken bir yapıya da sahip değildir. Ancak mevsim geçişlerinde tüm hayvanların tüy dökme oranında artış olduğu için, Zağar köpeklerinin de bu mevsimde taranması, sağlığı açısından olumlu olacaktır. Köpeklerin taranması, ciltlerinin havalanmasını da sağladığı için, deri hastalıklarının da riskini minimum seviyeye indirmektedir.
Zağar köpeği, diğer türlerde de olduğu gibi sık sık yıkanmamalıdır. Ayrıca yıkanırken, köpekler için özel olarak üretilen şampuanların kullanılması tercih edilmektedir. Çünkü hayvanların ciltlerinde bulunan yağ tabakası, deri sağlıkları açısından önemlidir. Sık sık yıkanan hayvanlarda bu yağ tabakası zarar gördüğü için, bazı cilt hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Zağar köpeğine de en fazla ayda bir kez banyo yaptırılması önerilmektedir.
Zağar köpekleri, enerjisi yüksek hayvanlardır. Bu nedenle apartmanda yaşamaya uygun değillerdir. Enerjilerini atabilecekleri bir bahçeye sahip olmaları, köpeklerin gelişimi ve psikolojisi açısından oldukça önemlidir. Sık sık ava götürülmesi köpeğinizi mutlu edecektir. Ancak ava gidilmese de mutlaka günde bir saat yoğun tempoda yürüyüş ve egzersiz yaptırılması gerekmektedir. Aksi halde Zağar köpeğinde tembelleşme, kilo alma ve bazı hastalıkların ortaya çıkma ihtimallerinde artış gözlemlenmektedir.
Ava götürülen Zağar köpeklerinin bakımına daha fazla dikkat edilmelidir. Özellikle avdan sonra genel bakımı yapılmalı, patilerinin arasında ve kulaklarının için yabancı bir madde olup olmadığına özenle bakılmalıdır. Kene gibi farklı hayvanların köpeğe yapışıp yapışmadığından emin olunmalıdır. Köpeğin kulaklarının için veterinerlerde satılan losyonlardan biri tercih edilerek temizlenmelidir. Köpeğin diş bakımı da haftada en az 2 ile 3 kez arasında fırçalanmalıdır.
Zağar Köpeği Beslenmesi Nasıl Olmalıdır?
Zağar köpeğinin beslenmesine de tüm hayvanlarda olduğu gibi özen gösterilmelidir. Köpeklerin sağlıklı olabilmesi için, kalori hesabına göre beslenmeleri önerilmektedir. Bu nedenle kuru mama ile beslenmesi tavsiye edilmektedir. Köpeğin yaş grubuna göre beslenme oranı değişecektir. Bu nedenle bir veteriner hekimden bilgi alınması gerekmektedir. Veteriner hekimin vermiş olduğu bilgiler ve tavsiye edeceği mama doğrultusunda köpeğe bir beslenme planı çıkarılmalıdır.
Özellikle köpek besleyen bazı kişilerin yaptıkları en önemli yanlışlardan biri, artmış ev yemekleri ile besleme alışkanlığıdır. Bu şekilde beslenme tavsiye edilmemektedir. Yine pişmemiş et, tavuk ve balık gibi ürünlerin köpeklere kesinlikle verilmemesi gerekmektedir. Ev yemekleri ile beslenen köpeklerin, ihtiyaç duydukları mineral, vitamin ve besini almaları mümkün değildir. Öte yandan çiğ ürün yedirilmemesinin sebebi de parazit oluşumudur. Bu şekilde beslenen hayvanlarda daha sonrasında önemli sağlık problemleri ortaya çıkabilmektedir.