Tarihte Öldürülen Bilim İnsanları

İnsanlığın varoluşundan beri bilimde insanla birlikte gelişim göstermiştir. Yüzyıllar önce henüz teknoloji hayatımıza girmemişken, günümüz dünyasını etkileyen birçok bilgi keşfedilmiştir. Bu bilgilere ulaşmak şuan da oldukça kolaydır. Ancak eski zamanlarda bilgiye ulaşmak sanıldığı kadar kolay değildi. Tarihe ışık tutan birçok bilim insanı, zamanın zorlu şartlarında insanlığın kaderini etkileyen birçok bilgiye ulaşmıştır.

Bu bilgilerin günümüze kadar gelmesi ise bilim insanlarının çabasıyla olmuştur. Ancak ne yazık ki bilime ışık tutmuş birçok bilim insanı, öldürülmüştür. Bu bilime son derece ağır bir darbe olmuştur. Çünkü insanlığın kaderini etkileyen bu bilim insanlarının öldürülmesi, son derece yanlış bir davranıştır.

Öldürülen Bilim İnsanları

Tarihin karanlık dönemlerinde, bir ışık gibi parlayan birçok bilim insanı yaşamıştır. Ancak ne yazık ki zamanın getirdiği düşünce yapısından dolayı bu bilim insanlarından bazıları öldürülmüştür. Çoğu bilim insanı zamanın güçlü yapısına zıt fikirleri ortaya attıkları için yargılanmışladır. Bazıları sadece hapis cezası almış bazıları da idam edilmiştir. Bilimin ve bilginin kabul edilmesi oldukça zor olan bu dönemlerde bilim insanı olmak, çok zorlayıcı bir durum olmuştur.

Tarihte öldürüldüğü bilinen bilim insanları şunlardır:

• Pisagor
• Antoine Lavoisier
• Giordano Bruno
• İskenderiyeli Hypatia
• Socrates
• Michael Servetus

Bu bilim insanları tarihin en şansız bilim insanları olarak nitelendirilebilir. Yaşamlarını bilim uğruna harcayan bu bilim insanları, idam edilerek hayatlarını kaybetmişlerdir. Çağlarının altın insanları olarak parlayan bu bilim insanları son nefeslerine kadar bilimden vazgeçmemişlerdir. Bilimi, düşünceyi, araştırmayı ve sorgulamayı savunmaktan asla vazgeçmemişlerdir. Bilime karşı olan tüm gruplara rağmen bilgiyi öğretmekten ve bilgiyi paylaşmaktan asla caymamışlardır. Bu bilim insanları, tarihte idam edilerek adından bahsettiren bilim insanları arasında yer almaktadırlar. Bilimi, hayatları uğruna kendilerine yol edinmişlerdir.

Pisagor

Matematikçi ve filozof olarak dünyaya damga vurmuş olan bilim insanı Pisagor, Antik Çağ döneminde yaşamıştır. Sayıların babası unvanı ile tanınan bu bilim insanı, ülkesinde yaşadığı politik baskı sonucu İtalya’ya gelmiştir. Burada yaklaşık 300 öğrenci toplayarak bir okul kurmuştur. Bilim alanındaki çalışmalarına İtalya’da devam eden Pisagor, kadın erkek eşitliğini savunan bir bilim insanıydı. Bu düşüncesi, onu ne yazık ki ölüme götüren bir sebep olmuştur. Pisagor, kadının toplumda eşit tutulmasını savunan bir bilim insanıydı. Kurmuş olduğu okulda bilimsel çalışmalarını sürdüren Pisagor ve öğrencileri, kendisine karşıt olan birtakım gruplar tarafından yakılarak can verdi.

Antoine Lavoisier

Modern kimya alanında adından başarı ile söz ettiren bilim insanı Antoine Lavoisier, Kütle Korunumu Kanununu bilime kazandırmıştır. Kimya bilimine karşı duran gruplarla çatışmalar yaşayan Antoine Lavoisier, bu grupları kastederek, ”Bu kişiler hiçbir işe yaramaz” demiştir. Bu sözünden dolayı yargılanan Antoine Lavoisier, idam edilmiştir. İdam edilmiş bile olsa bilime kattığı bilgileri hala yaşamakta olan bu ünlü bilim insanı, idam edilirken bile bilimin peşinde olmuştur.

İdam edildiği sırada yanına matematikçi bir arkadaşını çağıran Antoine Lavoisier, arkadaşına söylediği söz bilim tarihinde oldukça önemlidir. ”Eğer kafatasım kesildiğinde iki gözümü birden kırparsam, kafatası koparılan bir kişinin beyini bir süre daha yaşamaya devam etmektedir.” der. Bilime bu kadar aşık bir bilim insanı olmayı başarmak, bilim insanı olmanın bir gereğidir.

Giordano Bruno

İtalyan olan Giordano Bruno, gökbilimcidir. Yaşadığı birçok ülkeden dinsiz olduğu gerekçesiyle suçlanan bu bilim insanı, bu yerlerden ayrılmak durumunda kalmıştır. Bruno, Rönesans dönemi felsefesini yeniden şekillendiren önemli bir filozoftur. Dünya dışında birçok gezegenin varlığından bahseden Bruno, Roma Katolik Kilisesi düşüncelerine karşı çıkmıştır. Bu bakımdan da oldukça fazla eleştiriye maruz kalmıştır.

Engizisyon mahkemesi, Giordano Bruno’yu bu düşüncelerinden dolayı yargılamıştır. Mahkemede yargılanan Giordano Bruno, sapkın olarak ilan edilmiştir. Roma Katolik Kilisesi, Giordano Bruno’nun bu düşüncelerinden vazgeçmesi halinde hemen affedileceğini açıklamıştır. Ancak Bruno, bu düşüncelerinden vazgeçmeyeceğini savunmuştur. Bunun üzerine 8 yıllık bir hapis hayatı yaşayan bu bilim insanı, diri bir şekilde yakılmıştır.

İskenderiyeli Hypatia

Bilim insanları arasında adından söz ettiren İskenderiyeli Hypatia, dönemine ışık tutmayı başarmış bilim insanıdır. Kadın olmasından dolayı büyük eleştirilere maruz kalan bu bilim insanı, Platon’un bilgilerini tüm öğrencilerine öğretmeye çalışmıştır. Bunun yanında kendi bilgi ve düşüncelerini de öğrencileri ile paylaşan İskenderiyeli Hypatia, o dönemde yaşayan psikopos tarafından kışkırtılan gruplarla karşı karşıya kalmıştır.

Toplumun alışık olmadığı bir düşünce yapısında olmasından dolayı ağır eleştirilere maruz kalan İskenderiyeli Hypatia, çok ağır işkenceler yaşamıştır. Ölümü taşlanarak olan bu bilim insanının cansız bedeni ise yakılmıştır. İskenderiyeli Hypatia’nın ölümü üzerine Platon’un düşüncelerini yaymak için eğitim verilen okul da ortadan kaldırılmıştır.

Socrates

Felsefe biliminde adından fazla söz ettiğimiz Socrates, öğretmenlik yapmış bir bilim insanıdır. Öğrencilerini düşünmeye, sorgulamaya ve araştırmaya sevk eden Socrates, o dönemlerde tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış bir bilim insanıdır. Öğrencilerin akılını karıştırmak suçundan yargılanan Socrates’e özür dilemesi halinde affedileceği bildirilmiştir. Ancak Socrates, inandığı düşüncelerinde ölüm uğruna vazgeçmemiştir. Bu durum sonucunda baldıran otundan yapılan zehir içirtilerek, idam edilmiş bir bilim insanı olarak tarihe geçmiştir.

Michael Servetus

Tarihte öldürülen bilim insanları arasında yer alan Michael Servetus, kan dolaşımı inceleme konusunda adından söz ettirmeyi başarmıştır. Hukuk, felsefe ve gök bilimi alanlarında da adından söz ettiren bu bilim insanı, tarihte öldürülen bilim insanları arasında yer alır. Hıristiyanlık dininin doğru bilgilerinin öğretilmesi konusunda düşünceleri onun idam edilmesine neden olmuştur. Bu düşüncelerini ve kimliğini gizli tutmak istese de başarılı olamamıştır. Yargılandığı mahkemeden kaçmayı başarmıştır. Ancak daha sonra tekrar yakalanmıştır ve ardından diri diri yakılmıştır.