Enflasyon Nedir?
Halkın ağzından “hayat çok pahalı”, “eskiden ekmek 25 kuruştu” gibi ifadeleri illa ki duymuşuzdur. Aslında toplumun bu gibi cümlelerle anlatmaya çalıştığı olay enflasyondur. Peki bilimsel anlamda enflasyon nedir? İktisat bilimine göre enflasyon, dolanımda bulunan para miktarı ile malların ve hizmetlerin toplam fiyatı arasındaki açığın artmasıyla ortaya çıkar. Mal ve hizmet fiyatlarının toptan artışı sonucunda paranın değeri düşmeye başlar. Bu şekilde kendini gösteren mali ve ekonomik sürecin adı enflasyondur. Enflasyon tanımlanırken dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı ise malların ve hizmetlerin bütünündeki fiyatları referans almaktır. Zira sadece bir ürünün fiyatındaki artıştan yola çıkarak enflasyonun varlığından söz edilemez.
İçindekiler
Talep ve Maliyet Enflasyonu Ne Demektir?
Enflasyon nedir sorusuna cevap verilirken, enflasyon çeşitlerini bilmek önem arz eder. Genellikle mal ve hizmet talebindeki artış ve bunların maliyetindeki yükselişten meydana gelen enflasyonun bilinen iki çeşidi vardır. Maliyet enflasyonu ve talep enflasyonu. Bunlar tıpkı yumurta ve tavuk gibi birbirinin sebebi konumundaki olaylardır. En sık görülen enflasyon çeşidi ise talep enflasyonudur. Talep enflasyonunda dolanımdaki para miktarı fazladır ve bunun sonucunda mal ve hizmetlerin fiyatı hızlı bir artış göstermiştir. Bunun yanı sıra harcamaların ve ihracat toplamının, ithalat tutarını aşması da talep enflasyonu meydana getirir. Maliyet enflasyonunda ise mal ve hizmetlerin maliyeti sürekli artmaktadır. Mal ve hizmetlerin gerçek maliyetlerini ekmek, sermaye ve doğal kaynaklar oluşturmaktadır. Bundan dolayı bunların piyasa fiyatı arttıkça ürünlerin üretim maliyeti de artmaktadır. Gümrük vergilerinin aşırı yüksek olması, gider-istihlak-istihsal vergilerinin yüksekliği, eşit olmayan rekabet koşulları, faiz haddinin yüksekliği gibi sebepler de maliyet enflasyonunu oluşturabilir.
Enflasyon Hızı ve Şiddetinin Dereceleri Nelerdir?
Enflasyonlar kendi içinde hız ve şiddet derecelerine göre sınıflara ayrılmıştır. Aşırı(hiper) enflasyon ürün ve hizmetlerdeki yıllık fiyat artışının %1.000 dolaylarında olduğu hızlı bir enflasyon biçimidir. Emisyonun hızlı artışı sonucunda da tüketim talebi artar. Bu enflasyon tipi dolaşımdaki mevcut paranın değerini çok hızlı bir şekilde düşürür, yabancı paraların kullanımının atmasına yol açar. Bu olguya da para ikamesi adı verilir. Kronik (müzmin) enflasyonun özelliği ise fiyat artış hızının düşük ancak süresinin uzun olmasıdır. Sürünen (belirsiz) enflasyonda fiyatların artış hızı yavaştır. %3-%8 gibi tek haneli enflasyon haddine sürünen enflasyon denir. Dört nala enflasyonda ise %25-%80 dolaylarındaki enflasyon haddi mevcuttur.
Enflasyonun Ne Gibi Etkileri Vardır?
Enflasyon ekonomik faaliyetlerin akışını etkiler. Para dağılımı elbette ki enflasyondan olumsuz bir şekilde etkilenir. Bu durum ise doğal olarak halkın gelir miktarında dengesizlik meydana getirir. Alım gücündeki bu dengesizlik de toplumda huzursuzluklar yaratır.
Spekülasyon kazancı, emek kazancından üstün hale gelir. Enflasyonun genelde en çok etkilediği kesim dar ve sabit gelirlilerdir (Memurlar, işçiler vb.). Maaş usulüyle çalıştıklarından, ürün fiyatları artarken maalesef ki maaşları aynı oranda artış gösteremez. Enflasyondan bir diğer zarar görenler ise para şeklinde birikim yapmış olanlar ya da alacaklı olanlardır. Borç verdikleri dönemde paranın değeri yüksekken, borcu tahsil edecekleri dönemde paranın değeri düşmüştür, bundan dolayı zarar ederler. Buna karşın enflasyon borçlular için avantajlıdır. Paranın değeri düştüğünden borçlarını daha kolay bir şekilde öderler. Bunların dışında enflasyon; üretim kalitesinde, hizmet niteliğinde, dış ödemelerde olumsuz sonuçlar doğurur.
Enflasyonla Nasıl Mücadele Edilir?
Ülkedeki işsiz nüfusun azaltılması hatta kalmaması durumu enflasyonla mücadelede ilk adımdır. Tam istihdam politikası adı verilen bu strateji, enflasyon karşısında güçlü olmamız için fayda sağlar. Fiyat istikrarı ise satılan ürün ve hizmetteki fiyatların düşük oranda artması ya da hiç artmamasıdır. Bu da istenilen bir durumdur ancak bu politika, istikrarlı ekonomik büyüme politikasıyla çelişebilir. Çünkü ekonomik büyüme için bazen enflasyon gerekli olabilmektedir. Gelir dağılımında adaletin sağlanması da enflasyonla mücadelede istenen bir durumdur. Eğer halkın geliri adaletli bir dağılıma sahip olursa, toplumun alım gücü de aynı oranda eşit hale gelecektir. Bu durumda oluşabilecek toplumsal huzursuzlukların da önüne geçilmiş olur.