Basur (Hemoroid) Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri
Birçok kişinin karşılaştığı basur (hemoroid) hastalığı, kişilerin yaşam kalitelerini düşürerek onları olumsuz yönde etkiler. Hemoroid anal yoldaki kanalın sonunda bulunmakta olan damarlardır. Bu damarlar genişler ve şişme yaparak tahrişe yol açar.
Tahrişin ve şişmenin etkisiyle makatın dışına çıkan bu damarların oluşturduğu hastalığa ise hemoroid denilmektedir. Bu yazımızda basur (hemoroid) belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında siz değerli okuyucuları bilgilendireceğiz. Hemoroidler iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bunlar da belirtilerine göre dört ayrı derece ile ölçülür.
İçindekiler
İç Hemoroidler
İç hemoroid denilen şey, makatın yüksek ihtimalle görülemeyecek ya da hissedilmeyecek derecede derin bir yerinde meydana gelmektedir. Bulundukları bölgedeki acı algılayan sinirler az olduğundan dolayı, yüksek ihtimalle ağrı ve sızıya yol açmazlar
En belirgin özelliği ise klozette ya da silindiğimiz tuvalet kağıdının üzerinde görülen kandır. Bundan hariç pembe renk ve nemli yumrular olarak da görülebilen hemoroidler, kendi kendilerine geri girebilir veya yumuşakça içeriye bastırılabilir. Bu tarz hemoroidler iç hemoroidler olarak adlandırılır. Tedavileri dış hemoroidlere göre daha kolaydır ve kişilerin canını yakarak yaşam kalitelerine çok fazla olumsuz etkileri olmamaktadır.
Dış Hemoroidler
Dış hemoroidler, makatın dış çeperinde bulunan derinin alt kısmında yer almaktadır. Bu bölgede çok fazla ağrı hisseden sinirler olduğundan dolayı ağrı, şişlik, kanama ve kaşıntı gibi belirtiler ve şişlikler görülmektedir.
Bu hastalığın bazı durumlarında, kan pıhtısının oluşması nedeniyle hemoroid mavi veya mor bir renge dönüşebilir. Buna da tromboz denilmektedir. Ağrıya, kaşıntıya ve kanamaya neden olan şey aslında budur. Pıhtı çözüldüğü durumda, pıhtıdan geriye bir deri parçası kalır ve bu parça kişileri rahatsız edebilir.
Hemoroid Hangi Sebeplerden Dolayı Meydana Gelir
Bu hastalık için bir çeşit ırsi hastalık denilebilmektedir. Geçmiş dönemlerde aile bireylerinin herhangi birinde hemoroid (basur) görüldüyse, kişilerin de hemoroid (basur) olma olasılıkları yüksek olabilir. Ayrıca alt rektum kısmında meydana gelen fazla basınç da, kan akışına etki ederek orada bulunan damarları şişirir.
Bu durumlar genellikle kişiler tuvaletini yaptığı sırada, ağır bir cismin kaldırılması ya da itilmesi esnasında zorlanınca, obezite sebebi ile vücudun ekstra ağırlaşmasıyla, gebelik esnasında bebeğin basınç yapmasıyla, sürekli diyet programı uygulanıyorsa, spor ve egzersizden uzak bir yaşam sürülüyorsa ya da makat aracılığı ile cinsel ilişkiye girilmesi gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Ama sadece bununla kalmamaktadır. Çok uzun süre aynı pozisyonda ayakta duran ya da tam tersine oturan kişilerde büyük bir risk altındadır. Aynı zamanda uzun süre devam eden ve geçmeyen ishal ya da kabızlık da, hemoroid (basur) olma faktörlerini artırmaktadır.
Hemoroid (Basur) Belirtileri Nelerdir?
Hemoroid (basur) derece kendi içinde ayrılmaktadır. Her birinin aynı olabileceği gibi farklı belirtileri de bulunmaktadır. Genellikle her hastalık gibi bu hastalık da, kişileri rahatsız eder, yaşam kalitesini düşürür ve ağrı çektirir. Hastalık belirtileri, hastalığın derecesine göre de, değişiklik göstermektedir.
Birinci Derece Hemoroid (Basur)
Birinci derece hemoroid (basur) rahatsızlığında en belirgin şikayet kanamadır. Hemoroidin (basur) teşhisi retkoskopi ile konulmaktadır.
İkinci Derece Hemoroid (Basur)
İkinci derece hemorid (basur) rahatsızlığında görülen kanamanın yanı sıra kişileri rahatsız eden ve olumsuz etkileyen kaşıntı da mevcuttur. Bunlar tuvalette ıkınma sırasında ve anal yoldan yapılan muayene sonucu belirlenir.
Üçüncü Derece Hemoroid (Basur)
Üçüncü derece hemoroid (basur) rahatsızlığında görülen kaşıntı ve kanamanın yanında, ekstra olarak makatta akıntılar veya ıslaklık hissedilebilir. Anal yoldan yapılan muayene esnasında görülür ve el ile içeriye gönderim sağlanabilir.
Dördündü Derece Hemoroid (Basur)
Dördüncü derece homoroid (basur) rahatsızlığında oluşan akıntı, kaşıntı ve kanamanın yanında şiddetli bir şekilde ağrı meydana gelmektedir. Anal muayene sırasında içeriye gönderilemeyecek derecede şişlikler görülür.
Basurdan kaynaklı bir kanama olmasa dahi, kanama görüldüğü durumlarda acil olarak uzman bir hekime başvurulması gerekmektedir. Çünkü bu kanamaların hemoroid dışında başka hastalıkların sinyalini vermiş olabileceği ihtimali her zaman düşünülmelidir.
Hemoroid (Basur) Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dış hemoroidin belirtileri genellikle kendi kendine ortadan kalkmaktadır. Uygun bir tedavi yöntemi doktor tarafından hastalığın bulunduğu evre ve derecesine göre belirlenecektir. Kişilerin yaşadıkları hayattaki değişiklik, cerrahi müdahale işlemleri ve tıbbi ilaç kullanımı gibi yöntemler hemoroid (basur) tedavisinde kullanılabilir. Her ne kadar tedavi yöntemi uygulansa da, bu hastalığın ortaya çıktığı şartlar düzeltilmediği sürece, hastalığın tekrarlama riski yüksektir.
Lif tüketimi yapılması yediğimiz besinlerin bağırsaklardan geçmesini kolaylaştıracak ve sindirime yardımcı olacaktır. Bunun gibi basit yaşam tarzı değişiklikleri hafif hemoroid belirtilerini 2 ile 7 gün arasında azaltmaya sebep olacaktır. Bunun yanı sıra bol su tüketimi de semptomların oluşmasına ve ortadan kaldırılmasına faydalı olacaktır.
Banyo yaparken kullanılan suların ılık olmasına dikkat edilmeli, şikayete konu olan noktalara buz ile masaj yaparak ağrı ve kaşıntının yumuşatılması sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra çeşitli bitkisel, doğal krem ve pomatlar doktor kontrolü altında kullanılabilir.
Klasik olarak yapılan cerrahi operasyonlar, hastanede en az bir gün yatmanıza sebep olacaktır. Fakat yeni tedavi yöntemleri arasında bulunan ve lazer ile yapılan tedavi yöntemleri kısa süreli tıbbi bakım gerektirir. Bundan dolayı lazer ile tedavi olmayı deneyebilirsiniz.
Hemoroid (Basur) operasyonu geçirdikten sonra, bir miktar ağrı ve kanama görülmesi normaldir. Bu aslında iyileşme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilir. Fakat bu hastalığın dikkat edilmemesi durumunda tekrarlayabileceğinden bahsetmiştik. Bu yüzden aşırı kilo ve kabızlık gibi durumlara çok dikkat edilmesi gerekir. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığı zaman acil olarak alanında uzman olan kişilerden ya da hekimlerden destek alınması gerekmektedir.