Tansiyon Değeri Kaç Olmalı?

Kalp sürekli olarak aort damarı vasıtasıyla kan pompalamaktadır. Bu pompalama ile kan, basınç ile damarlara gönderilmektedir. Damarların iç duvarlarında oluşan basınca tansiyon denilmektedir. Atardamarların içindeki kan basıncı olarak adlandırılan tansiyon, doku ile organların yeteri kadar kanlanması ve yaşamsal fonksiyonlarının sağlıklı olarak devam edilmesi açısından oldukça önemlidir.

İnsanlarda ideal olan tansiyon kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama olarak büyük tansiyonun 120-130 arasında olması, küçük tansiyonun ise 70-90 aralığında olması normal tansiyon değeri olarak kabul edilmektedir. İki çeşit tansiyon bulunmaktadır. Bunlar hipertansiyon olan yüksek tansiyon ve hipotansiyon olarak adlandırılan düşük tansiyondur.

Düşük Ve Yüksek Tansiyon Değerleri

Düşük tansiyon; kan basıncının normal olamayacak bir şekilde düşmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu şekilde olan tansiyonlarda büyük tansiyon 90 mm Hg olurken, küçük tansiyonun 60 mm Hg değerinin altında olduğunun görülmesidir. Yüksek tansiyon; büyük tansiyonun 130 mm Hg üzerinde bir değerde olurken, küçük tansiyonun 80 mm Hg üzerinde bir değerde olmasıdır.

Tansiyon Belirtileri

Tansiyonları düşen insanlarda görülen bazı durumlar; kusma, bulantı, baş dönmesi, halsizlik, depresyon, nefes darlığı, aşırı terleme, kalbin hızlı atması, vücut ısısının düşmesi ve bayılma olmaktadır. Tansiyonu yükselen inşalarda görülen bazı durumlar; kulak çınlaması, burun kanaması, alın bölgesinde oluşan baş ağrısı, çarpıntı, soğuk terleme ve sık idrara çıkma görülmektedir.

Tansiyon Düzeltmek İçin Öneriler

Tansiyonun yüksek veya düşük olması insanların yaşamsal değerleri için kötü sonuçlar doğurmaktadır. Tansiyonu düşen inşalara genel olarak tuzlu yiyecekler ya da tuzlu ayran verilmektedir. Yüksek tansiyonda ise başınızı soğuk su ile yıkamak ya da ıslatmak, yoğurt ya da ayran tüketmek, limon suyu içmek ya da sarımsak yüksek tansiyonu dengeleyen ve düşmesini sağlayan etkenlerdir.

Tansiyon Düşüklüğüne Ne İyi Gelir?

Daha çok yetersiz beslenme sonucu görülen B12 vitamin eksikliği ile folik asit, kalp hastalıkları ve diyabet, dehidrasyon, aşı kan kaybı ve iç kanama ya da kullanılan bazı ilaçlar tansiyon düşmesine neden olmaktadır. Bunun normal seviyeye ulaşması için havuç suyu, zeytin, üzüm, zencefil, su ve fesleğen tüketiminin arttırılması tansiyon düşüklüğüne iyi gelmektedir.

Tansiyon Yüksekliğine Ne İyi Gelir?

İlk olarak nane çayı verilebilir. Nane çayının tansiyon üzerinde mucizevi etkisi olduğu bilinmektedir. Bir bardak kaynamış suyun içine birkaç dal nane atarak çay hazırlanmaktadır. İçeriğinde yüksek orada potasyum içeren besinler tansiyonun düşürülmesinde büyük etkiye sahip olmaktadır. Muz ise içeriğindeki yüksek potasyum oranı ile tansiyonu düşürmede etkilidir. Diğer bir besin ise pancar suyu, içeriğindeki nitrat ile yükselen tansiyonun düşürülmesinde oldukça etkilidir.

Hücreleri yenileme özelliği ile C ve K vitamin deposu olan Nar, güçlü antioksidan içeriği ile tansiyon düşürülmesinde önemli bir yere sahiptir. Uzmanlar yüksek tansiyon sorunu yaşayan insanların gün içinde bir bardak nar suyu içmenin faydalı olacağı söylemektedir.

Yüksek tansiyonların düşürülmesinde ilk akla gelen limon suyu ise, tansiyonun düşmesi ile birlikte düzenli limon tüketimlerinde tansiyonu dengelemede yardımcı olmaktadır. Limondan sonra ilk akla gelen sarımsak, en önemli özelliğinin hızlı tansiyon düşürücü olması birçok insan tarafından kullanılarak etki gösterilmesinden dolayı halk tarafından yüksek tansiyonu limondan sonra düşüren en hızlı besindir.

Yüksek Tansiyonun Riskini Artıran Etkenler?

Tansiyonun yükselmesine birçok etken neden olmakla birlikte bunlar; yaş, cinsiyet, genetik faktör, aşırı kilo alımı, diyabet, Aşırı tuz tüketimi, hareketsiz bir yaşam, alkol tüketimi ve strestir. Bu faktörleri aşağıda inceleyelim.

Yaş

İleri yaşlarda görülen bir hastalık olarak bilinen yüksek tansiyonun görülme yaşı, dünyada ve ülkemizde giderek düşmektedir. Bunun nedeni stresli ve hareketsiz bir yaşam ile alkol ve sigara tüketiminin artması, tuz kullanımının çok olması kan basıncı yüksek olan genç bir grubun oluşması sağlamaktadır. bu yeni genç grubun yaş aralığı 13-14’lere kadar düşmektedir.

Cinsiyet

Çalışmalar sonucu yapılan istatistiklere bakıldığında, 50 yaş altı erkeklerde daha sık görülürken, 55 yaş sonrasında kadınlar görülme sıklığı fazladır.

Genetik Faktör

Yüksek tansiyona sahip olan kişilerin yaklaşık olarak %60’ında ailesinde tansiyon hastalığı görülmesi söz konusudur.

Aşırı Kilo

Normalin üstüne aşırı kilosu olan insanların yaklaşık olarak %40’ında yüksek tansiyon görülmektedir.

Diyabet

Yapılan çalışmalar sonucu şeker hastası olan inşalarda yüksek tansiyon görülme olasılığı çok sık rastlanmaktadır.

Aşırı Tuz Tüketimi

Yüksek tansiyonun oluşması için en büyük nedenlerden biridir.

Hareketsiz Yaşam

Hareketsiz olan veya düzenli bir spor hayatı olmayan insanların yüksek tansiyon görülme olasılığını artmaktadır.

Alkol Tüketimi

Çok sık ve fazla miktarda kullanılan alkol yüksek tansiyonun görülme sıklığını arttırmaktadır.

Stres

Birçok hastalığın ana sebebi olan stres yüksek tansiyonunda ortaya çıkması için en büyük etkenlerden biridir.

Yüksek Tansiyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Yüksek tansiyonu olan hastaların ilaç tedavisine ek olarak yaşam tarzlarında değişiklikler önerilmektedir. İdeal bir kiloda olmaları, daha az tuz tüketmeleri, düzenli olarak egzersiz yapmaları gerekmektedir. Kullanılması gereken ilacı doktor tarafından ve istenilen miktarda kullanılması önerilmektedir.

Yüksek Tansiyonun Vücuda Zarar Nelerdir?

Kontrolsüz olarak yükselen kan basıncı başta, kalp damar ve böbrekler olmak üzere birçok organa zarar vermek ile birlikte kalp yetmezliği, kalp krizi ya da ani atakların olması sonucu beyin kanaması veya inme olmaktadır.

Hamilelikte Tansiyon

Hamilelerin yaklaşık %10’nunda yüksek tansiyon görülmektedir. Hamilelik öncesi olan veya hamileliğin beşinci ayından önce görülen tansiyon yüksekliği daha çok kronik hipertansiyon olarak değerlendirilmektedir. Mide bulantısı, idrara çıkmada azalma, kusma, hızlı bir kilo artışı, çift görme, böbrek ile karaciğer fonksiyonlarında oluşan farklılık gibi semptomlarla görülen hamilelik tansiyonu, hamilelik zehirlenmesine yol açmaktadır. Bu nedenle hamilelik dönemi boyunca kan basıncının kontrol altında tutulması son derece önemli olmaktadır. Hafif vaka görülen hamilelerde yatarak istirahat önerilirken daha ağır vaka görülen hamilelerde ilaç tedavisi yapılmaktadır.