Hintlilerin Bilime Katkıları Nelerdir?
Hintlilerin bilime katkıları nelerdir? Hint uygarlığı denildiğinde bilimin hangi dallarında çalışmalar yaptıkları aklımıza gelir. Bu konular akıllara takılan sorular arasındadır. Hint uygarlığı M.Ö 5000’lerden başlayarak günümüze kadar gelmiştir. Bilimin çeşitli dallarında önemli çalışmalar yapmışlar ve bu çalışmalar günümüz bilimini önemli ölçüde etkilemiştir.
İçindekiler
Hint Bilimi ve Kültür Tarihinde Dönemler
Hint bilim ve kültür tarihi incelemesi yapılırken 5 ayrı dönem ele alınarak incelenir.
- Prevedik (Arkeolojik) Dönem
- Vedik Dönem
- Post Vedik Dönem
- İslam Dünyasında etkileşim içinde bulunduğu Dönem
- 17. yy sonrası dönem
Hint Uygarlığının İslam Dünyasına kadar olan dönemdeki günümüz bilimine katkısı bu yazımızda derlenip sizlere sunulmuştur.
Prevedik (Arkeolojik) Dönemin Bilime Katkıları
Bu dönemdeki bilgiler genellikle kıymetli taşlardan, mühürlerden, yazılı ve kayıtlı bilgilerden ve kazılardan yararlanarak elde edilmiştir. Özellikle o dönemden kalma yapılar bilgi için önemli unsurlar olmuştur. Hint uygarlığı döneminden kalma Mohenjo-Daro ve Harappa adlı yerleşim yerlerinin olması o dönemde gelişmiş yapı bilgilerinin olduğunu bizlere sergiler.
Bizler bugüne kadar en eski yapıtların her zaman dikili taşlar ve mısır ve piramitleri olduğunu bilsek de, Mohenjo-Daro ve Harappa adlı yerleşim yerleri erken döneme ait harika bir mimari yapı örneğidir. Şehrin ortasında banyo ve havuz bulunur. Bugüne örnek drenaj altyapıları o dönemde de bulunmaktaydı. Sokak planlamaları son derece estetik ve güzeldi. Harapa da bugün için en güzel yapı örneğidir. Her iki yerleşim yerinin de Indus Irmağı mevkisinde olduğu görülmektedir. Suyun kenarında olması gayet doğaldır. Çünkü ilk yerleşim yerleri her zaman su kenarlarına kurulmuştur.
Hint uygarlığının erken dönemleri hakkında bilgilerimizi bir tek arkeolojik malzemelerden öğrenebilmekteyiz. Çünkü o döneme ait yazı kaynağı hala okunmamıştır. Son haberlerde, bu yazının çözümü için çaba sarf edildiği görülmektedir. Yazının çözülmesi ile birlikte daha detaylı bilgiler ortaya çıkacaktır.
Vedik Dönemin Bilime Katkıları
Vedik döneminde Hint Uygarlığına ait bilgiler sözlü kaynaklardan elde edilmiştir. Bu kaynaklar, önce söylenmiş sözlerin daha sonra derlenip yazılarak ortaya çıkmasıyla oluşmuştur.
Bu kaynaklar 3 ana koleksiyondan oluşur;
- Samhitalar
- Brahmanalar
- Aranyaka Upanişadlar
Bunlarda kendi aralarında belirli gruplara ayrılmıştır;
- Samhitalar
- Rg Vedalar
- Samevedalar
- Yajurvedalar
- Atarvavedalar
Bu gruplarda Hint Uygarlığına ait çeşitli bilim dalları hakkında yazılı bilgilere yer verilmiştir.
Rg Vedalar
Bunların en eskisi kaynağı Rg Vedalardır ve 1028 mısradan meydana gelmiş bir şiirdir. İçindeki bilgiler mitolojik hikaye tarzında anlatılmıştır. O dönemdeki hayvan, kozmoloji, bitki ve astronomi ile ilgili birçok bilgiyi içerir.
Samedavedalar
Samedavedalar şiir şeklinde ele alınmış eserlerdendir. O döneme ait müzik metinlerini içerir. Hint Uygarlığının sahip olduğu en eski müzik kültürünü yansıtır.
Yajurvedalar
Yajurvedalar çok farklı grupları olmasına rağmen Siyah ve Beyaz Yajurvedalar olarak iki ana gruba ayrılır. Bu kaynakta coğrafi bilgilere yer verilmiştir. Aynı zamanda kurban merasimleri ve matematik gibi bilgileri de yansıtır. Matematikteki 4 işlem bilgileri bu kaynakta yer alır. Soma efsanesi ile ilgili metinler bu kaynakta görülür. Tıpla ilgili bir kaç bilgi bulunur.
Atarvavedalar
Atarvavedalar genel olarak tıp bilgilerini içeren kaynaklardır. Bunun yanı sıra zooloji, kozmoloji ve felsefe konularında bilgilerde mevcuttur.
Brahmanalar aşina olduğumuz bir kelimedir. Ve dinle ile ilgili bilgileri içerir. Zooloji, tıp, metafizik, astoronomi ve dille ilgili bilgiler bu kaynakta yer almaktadır.
Aranyaka Upanişadlar: Aranyaka ve Upanişadlar olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Aranyaka din ile ilgili bilgileri içerir. Sert kuralları olmayan dinden bahsedilir. Ve orman kuralları adını alır. Upanişadlar ise o dönemin gizli metinleri hakkında bilgi içerir ve kendi arasında 12 gruba ayrılır. Sanskrit dilinde yazılmış dini bilgileri içerir.
Bunların yanı sıra hukuk, coğrafya, müzik gibi bilimin çeşitli dallarından bilgi veren Post Vedik dönemine ait Siddhantalar ve Pali kaynakları da bulunur.
Hint Uygarlığında Astronomi
Hint uygarlığında başlayan astronomi çalışmaları, insanların doğada olan bitene anlam vermeye çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Gece ve gündüz olayları, gece ve gündüz gökyüzünde görünen ve görünmeyen cisimleri tanımlamaya çalışmaları astronomi bilimi ile ilgili merakları bu konuda bilgi arayışına girmelerine ve bazı şeyleri çözmelerine neden olmuştur. Hint uygarlığında matematik ve astronomi ile uğraşan kişilere verilen ad aynı olduğu söylenmektedir.
Hint Uygarlığında Takvim ve Diğer Bilim Dalları
İlk kullandıkları takvim, Güneş’in hareketlerini esasa alarak oluşturulmuştur. Zamanı ise Güneş, Ay ve Yıldız 3’lüsünün hareketlerine bakarak hesaplamışlardır.
Ay tutulması, hızı ve hareketleri hakkında detaylı bilgi verdikleri bazı kaynaklarda görülmektedir. 5 gezegen hakkındaki bilgilerde bazı yazılı belgelerinde yer almaktadır.
Merkür ve Venüs’ün doğru hareket ettiği, diğer gezegenlerinin retrograt hareket ettiği o zamanda bilinmekteydi. Matematikte İslam Dünyasında yaşamış olan Harezmi, Kitab Al-Muhtasar Fi Hisab AL-Hindi adlı eseriyle, Hint sayılarını İslam Dünyasına tanıtmıştır.
Geometri çalışmalarında belli başlı konular ele alındığı görülmüştür. Pitagoras teoremi, Paskal üçgeni, karenin ve dairenin dörtgenleştirilmesi, kombinasyon ve hacim hesapları konusunda bir çok çalışma mevcuttur.
Hint Uygarlığında Matematik ve Diğer Bilim Dalları
Harezmi El-Cenr ve El-Mukabele eserlerinde matematik konusunda Hint Uygarlığından esinlenmiştir. Harezminin bu eserleri Hint Uygarlığından İslam Dünyasına aktarılmıştır. Hintli hekimler tarafından İslam Dünyasına çevrilerek aktarılmış 2 önemli tıp klasiği vardır. Caraca ve Susrata adlı eserler Hintlerden gelen tıp bilim dalının bilgilerini içerir.
Hint biliminin en önemli etkisi İslam Dünyasında görülmüş, hissedilmiş ve yaşanmıştır. İslamiyet’in başlangıcı ile Sanskrit dilindeki kaynaklar Arapçaya çevrilmiştir. Hint bilim ve felsefe eserleri Arapçaya çevrilerek birçok bilgi elde edilmiştir.
İbni Mukaffa tarafından çevrilmiş Kelile ve Dinme, Brahmagupta’nın Siddhantası gibi kaynakçalar İslam dünyasında yararlanılan kaynaklardandır. Bu kaynaklar sadece İslam Dünyasında değil Latinceye çevrilerek Avrupa’daki bilimsel faaliyetlerin şekillenmesinde de rol almıştır. Günümüz biliminin temelinde Hint Uygarlığında yapılan çalışmaların etkisi büyüktür.