2011 yılından beri süregelen bir durum söz konusudur. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya, Almanya gibi ülkeler ekonomik olarak gerileme süreci içerisine girdiler. 2011 yılından önce meydana gelen 2008 ekonomik krizi özellikle Batılı devletlerin borçlanmasına ve atan döviz kurlarının değeri sayesinde üretimden çoksatın almaya başlamalarına neden oldu. Bu çerçevede değişen dünya ekonomik dengesi tamamen Doğu bloğu yönüne kaydı. Yıllardır yapılan görüşmeler neticesinde yükselen Doğu devletleri arasında 2020 yılında dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması imzalanmış oldu.
İçindekiler
Yükselen Güç Çin
Çin 2008 krizi sonrasında para değeri artan Avrupalı ve Batılı devletlerin üretim düşüklüğünü fırsat bilerek tüm imalat şirketlerini Çin’e çekti. Artan sanayi politikası, düşük ücretli iş gücü sayesinde hızla gelişmeye başladı. Uyguladığı ekonomik olarak yayılma politikası sayesinde tüm dünyaya ekonomik olarak hakim olmaya başladı. En büyük serbest ticaret antlaşmaları arasında yer alan Asya serbest ticaret antlaşmasının temelleri bu döneme dayanmaktadır.
Borçlanmaya Devam Eden Batılı Devletler
Avrupalı devletler ve Batılı devletler son dönemlerde borçlanmaya devam ediyor. Bu borçlanmaların temelinde artan döviz kurları bulunuyor. Döviz kurlarının değerinde meydana gelen yükselmeler nedeni ile ülkeler sürekli olarak ithal ürünlerine yönelmeye başladılar. Bu durum ise devletlerin daha fazla borç almasına neden oldu. Şuan Korona virüs nedeniyle ülkelerin borç alma oranlarında giderek bir artış söz konusu. Bu artışla Çin, özellikle Asyalı devletleri kendi etrafında toplamaya çalışıyor.
Çin ve Dünya Ekonomisi
Dünya ekonomisi artık üretim yapmayan ülkelerin hegemonyası altına girdiğinde birdenbire üretimde liderlik eden bir ülke ortaya çıktı. Çin, üretim yapmayan devletlerin tam tersi olarak üretim yapmaya başladı. Bu durum ise ekonomik olarak gelişmesine sebebiyet verdi. Dolar ve Euro’nun gelişmesi ile beraber alım güçleri artan Avrupalı devletler artık üretim yapmamaya başladı ve yönlerini Çin’e çevirdiler. Özellikle teknolojik gelişmelerin Çin’de gerçekleşmesi de bu ekonomik dengelerin değişmesinin temel sebebidir.
G-20 Zirvesi ve Ekonomik Atılımlar
2020 Yılında yapılan antlaşmanın temelinde yapılan G-20 toplantıları yer alıyor. Ekonomik toplantıların birçoğu G-20 toplantısında yapıldı. Çin liderliğinde yapılan bu görüşmeler ise en sonunda 2020 yılında sonuçlandı. 2020 yılında yine Çin liderliğine 15 ülke arasında yapılan bu antlaşma neredeyse ekonomik olarak her alanı kapsamaktadır. Dünya liderlerinin katıldığı bu ekonomik toplantılar sırasında Çin büyük bir serbest ticaret antlaşması imzalamak istediğini belirtmişti. Bu antlaşmanın şekli, 2. Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nin uyguladığı politikaya benzemektedir.
2020 Serbest Ekonomi Antlaşmaları
2020 yılının kasım ayında dünyanın son dönemlerde görmüş olduğu en büyük ekonomik serbest ticaret antlaşması imzalandı. Bunun temelinde ise Çin’in ekonomik olarak liderliği yer alıyor. Ekonomik olarak lider olan Çin, Asyalı devletler ile iş birliği yapmak için bu antlaşmayı imzalayarak her alanda ekonomik ilişki yapılacağını belitti. Özellikle 2008 yılında meydana gelen teknolojik gelişmelerin neredeyse tamamı Çin liderliğinde yapılıyor. Bunun temel sebebi, teknolojik gelişmelerin Çinli firmaların eli ile yapılıyor olmasından dolayıdır.
Asyalı devletler arasında Malezya, Endonezya, Tayvan, Filipinler, Vietnam, Tayland, Burma ve diğer Asyalı devletlerinde yer aldığı bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon yaklaşık olarak bir kaç yıl boyunca bu konu üzerine araştırmalar yapmaya devam ettiler. Toplamda 15 ülkenin yer aldığı bu komisyon sürekli olarak Çin liderliğinde toplanıldı. En sonunda son gelişmeler neticesinde bu antlaşmanın temelleri atıldı.
Korona ve Dünya Piyasası
Son yıllarda meydana gelen korona virüsü nedeniyle dünya ekonomik piyasası tamamen çökmenin eşiğine geldi. Buna rağmen belirli ülkeler haricinde Asyalı devletlerin genelinde ekonomik olarak gelişmeler devam ediyor. Çin’de devam eden ekonomik gelişmeler, diğer Asyalı devletlerin güç elde etmesine ve bu antlaşmayı imzalamalarına neden oldu.
Endonezya ve Malezya Denklemi
Endonezya ve Malezya yapılan iki büyük dünya savaşı sonrasına Avrupalı devletlere karşı ayaklanmış ve bağımsızlıklarını elde etmişlerdi. Ekonomik olarak sanayi ve tarımda gelişmiş olan bu iki devlet Pasifik bölgesinde oldukça güçlü konumdalar. Özellikle Çin ve Amerika gibi devletler bölgede etkin olmak için bu ülkeler ile bağlantı kurmaya çalışıyorlar.
Çin ise son dönemlerde en büyük olan serbest ticaret antlaşması için bu iki ülkeyi denklem içerisine almış durumdadır. Malezya ve Endonezya’nın da desteği ile yapılan bu serbest ticaret antlaşması sayesinde, Asyalı devletlerin ileri süreçte daha çok gelişecekleri düşünülüyor.
Çin ve Dünya Borç Sistemi
Çin özellikle Asyalı ve Afrikalı devletlere karşı değişik bir yöntem uyguluyor. Vermiş olduğu borçların geri ödemesine karşın ekonomik olarak tavizler almayı planlıyor. Bu şekilde devletleri direk olarak kendisine borçlu hale getirmekten ise ekonomik tavizler almayı tercih ediyor. Ekonomik olarak borçlu olan devletlerin en değerli liman ve fabrikaları bu sayede Çin’in eline geçiyor. Asyalı devletlerde uyguladığı bu politika sayesine şu an günümüzün en büyük serbest ticaret antlaşmasını imzalamış bulunuyorlar.
Doğu Bloğu ve Ekonomik Yükselme
Doğu Bloğu olarak adlandırılan Asyalı devletler Çin ile birlikte büyümeye devam ediyorlar. Çin Halk Cumhuriyetinin sahip olduğu ekonomik gücü paylaşmak için atılan bu adım son dönemlerde en büyük serbest ticaret antlaşması olarak adlandırılıyor. Ekonomik olarak sanayinin merkezi olan Çin önderliğinde atılan bu adım, dünya ekonomi dengesinin Asya lehine değiştiğini gösteriyor. Teknoloji sanayide en çok paya sahip olan alanı oluşturuyor. Değişen dünya ekonomik siteminde teknolojinin yanı sıra sanayi de önemli bir yere sahip. Bu alanlarda kat ve kat önlerde olan Çin bu fırsatı kullanarak tüm Asyalı devletlerde kök salmaya çalışıyor.